Yetkilendirilmiş Yükümlü (AEO) Derneğimizin Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Mehmet Altay Yegin’in röportajı Satınalma Dergisinde yer aldı.
Bugünkü konuğumuz Yetkilendirilmiş Yükümlü (AEO) Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Altay YEGİN oldu. Sayın YEGİN sorularımızı şöyle yanıtladı.
YYS’nin Türkiye’de doğuşu ve tarihçesi hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
Mehmet Altay YEGİN (MAY): Dış ticaret erbabının YYS ile tanışması, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nda değişiklikler içeren 5911 sayılı Kanun ile oldu. Genel hükümler anılan kanun değişikliği ile yapılmakla birlikte, uluslararası ticaretin kolaylaştırılması amacıyla gerçekleştirilen uygulama Türkiye’de “Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü” (YYS) adı altında 10.01.2013 tarihi Resmî Gazete’de yayımlanan “Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği” ile yürürlüğe sokuldu. Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden bir süre sonra da Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikaları (YYS) dağıtılmaya başlandı. 2024 yılının ilk yarısı itibarıyla, YYS sahibi firma sayısı 700’ü aşmış durumda. Türkiye’de bu statüyü elde etmek isteyen işletmelerin sayısı da her geçen gün artmaktadır. Bir başka ifadeyle, Türkiye’de YYS uygulaması 11 inci yılını geride bıraktı. Umarım dış ticaret erbabının kullanımına sunulan gümrüklerdeki bu basitleştirme uygulamaları giderek yaygınlaşır ve kapsamı genişletilir.
YYS’nin dünya üzerindeki uygulamaları hakkında neler söylemek istersiniz?
Mehmet Altay YEGİN (MAY): Dış ticaret ve gümrük düzenlemeleri de dönemsel olarak dış etmenlerinin etkisi altında kamıştır. 2001 yılındaki “İkiz Kule Saldırıları” olarak adlandırılan terör olaylarından sonra küresel düzeyde gümrük idareleri “önce güvenlik sonra ticaret” anlayışı ile bir dizi yeni düzenlemeyi yürürlüğe soktu. Bu saldırılar sadece ABD’de değil tüm batı dünyasında travma yaşanmasına neden oldu. ABD’de yapılan analizler sonucunda, bu ülkeye yönelik potansiyel tehlikelerin oluşumuna “uluslararası seyahat kolaylığı”nın ve “uluslararası ticaretin serbestleştirilmesi”nin önemli bir katkı yaptığı kanaati genel kabul gördü. Uluslararası ticarete bu “yeni yaklaşım” daha önce gümrük mevzuatında yer almayan «Uluslararası Ticarette Emniyet ve Güvenlik Önlemleri» düzenlemelerinin yürürlüğe girmesi ve ticaret erbabının buna uymakla yükümlü tutulması ile vücut buldu. Tüm ülkelerde uluslararası eşya trafiği söz konusu olduğunda «önce emniyet sonra ticaret» anlayışını giderek daha fazla benimsedi. Küresel düzeyde ticaret erbabı, «yasa dışı ticaretle ortak mücadele», «kara paranın önlenmesi» gibi amaçlarla yola çıkan devletlerin teknoloji yoğun gümrük kontrolleri ile karşı karşıya kalmaya başladı. Durumu birlikte değerlendiren Dünya Ticaret Örgütü ve Dünya Gümrük Örgütü üyeleri güvenlik kontrollerine halel getirmeksizin hiç olmazsa “güvenilir ticaret erbabı” olarak adlandırılan işletmelerin gümrük işlemlerini daha hızlı yürütmeye yönelik yeni bir düzenleme yapmaya ihtiyaç duydular.
“Authorized Economic Operator” (Yetkilendirilmiş Ekonomik Operatör) düzenlemesi bu anlayışla birçok ülkede yürürlüğe sokuldu. AEO konsepti, Dünya Gümrük Örgütü (WCO) tarafından başlatılan «gümrükten-işletmeye» kadar ilerleyen bir iş birliğine dayanmaktadır. AB AEO programı için yasal temel, 2008 yılında “Avrupa Birliği Gümrük Kanunu"na (CCC) (Yönetmelik (EC) 648/2005) ve uygulama hükümlerine yapılan «güvenlik değişiklikleri» yoluyla sağlanmıştır. Uluslararası tedarik zinciri güvenliğini artırmayı ve meşru ticareti kolaylaştırmayı amaçlayan program, tüm tedarik zinciri aktörlerine açık tutulmuştur. Gümrük basitleştirme (AEOC), güvenlik ve emniyet (AEOS) veya ikisinin bir kombinasyonu olan (AEOF) modeli için yetkilendirilmiş ekonomik operatörleri kapsar. An itibarıyla, Dünya Gümrük Örgütüne (WCO) üye 97 ülkede operasyonel AEO programı mevcut olup, bunlara ilaveten 20 yeni AEO programı daha geliştirilmektedir. Bu alanda dünya üzerinde 87 iki taraflı ve 4 adet çok taraflı/bölgesel Karşılıklı Tanıma Anlaşmaları (MRA) bulunmaktadır. 78 anlaşma ise müzakere aşamasındadır.
Dünyada YYS konusunda yeni gelişmeler var mı? Bu alandaki yeni trendler neler?
Mehmet Altay YEGİN (MAY): Dünya’da yeni trend konusu ilgili olarak 16-18 Nisan 2019 tarihleri arasında Brüksel’de Dünya Gümrük Örgütü merkezinde SAFE Çalışma Grubu tarafından 21 incisi gerçekleştirilen toplantıda, AEO programlarını güçlendirmek ve potansiyel fırsatları incelemek amacıyla bir araya gelindi. Toplantıda, sistemin güçlendirilmesi adına bir sonraki adımın AEO 2.0 seviyesine ulaşmak olduğu konusunda mutabakat sağlandı. Bu doğrultuda şu konularda kapsamlı bir konsept raporu hazırlanması ve gelecekteki toplantılarda tartışmalara devam edilmesi konusunda anlaşmaya varıldı.
- AEO programı uygulayan ülkeler içerisinde, diğer devlet kurumlarının AEO programlarına potansiyel katılımı,
- AEO programlarına bölgesel / çok taraflı yaklaşımların benimsenmesi,
- Karşılıklı tanıma anlaşmalarında (MRA), genel risk yönetiminin dikkate alınması,
- Resmi bir karşılıklı tanıma anlaşması olmayan ortak ülkelerin AEO statüsü ile uyumlaştırılması,
- Operatör sayısı ve AEO'lar tarafından ele alınan ticaret hacmi bakımından AEO sayılarının genişletilmesi,
Öte yandan, toplantıda öngörülen çalışma raporunun AEO programlarına ve karşılıklı tanıma anlaşmalarının bölgesel olarak gerçekleştirilmesi, akıllı güvenlik cihazlarının uygulanması ve süreçlerin birbirine entegrasyonu hakkındaki taslak ana hatları ile değerlendirdi ve onayladı. Üye ülkelerin bu önerileri kendi kanunlarına uyumlu hale getirilmesini ve basitleştirme uygulamalarının artmasını sabırsızlıkla bekliyoruz.
Yetkilendirilmiş Yükümlü Derneği, 2023 yılında sektöre yönelik hangi önemli çalışmalara imza attı? Seçimli Genel Kurul sonrasında 2024 yılı gündeminize hangi önemli konular var?
Mehmet Altay YEGİN (MAY): Bu vizyon ile Dernek, 2024 yılı beklenti ve hedefleri içerisinde yetkilendirilmiş yükümlü sistemi kapsamında yararlanılan hak ve uygulamaların geliştirilmesi, dış ticaret işlemlerinden kaynaklanan maliyet ve zaman kayıpların önüne geçilmesi, formalitelerin azaltılması, ilgili mevzuatın kolay anlaşılabilir ve uygulanabilir hazırlanması sürecine yönelik olarak kar ve kazanç amacı gütmeden Dünya Gümrük Örgütü (WCO), Avrupa Birliği ve İspanya merkezli “Uluslararası AEO Birliği” iştirakimiz ile çalışmalarına devam etmektir.
Türkiye’de YYS alan firma sayısı kaça ulaştı? Bu sayı ne hızla artıyor?
Mehmet Altay YEGİN (MAY): Ticaret Bakanlığı 2024 yılı şubat ayı verilerine göre, YYS sertifika sahibi firma sayısı 700’ü aşmıştır. 2019-2023 Stratejik Planında sertifika sahibi olması muhtemel firma: 620 adet sayı adeti fazlasıyla aşılmış oldu. Hali hazırda ihracatta yerinde gümrükleme yetkisi ile donatılmış 60 firma, ithalatta yerinde gümrükleme yetkisi ile donatılmış 16 firma ve izinli alıcı yetkisi ile donatılmış 18 firma bulunmaktadır. Temennimiz sertifika sahibi firma sayısının ilk 1.000 ihracatçı firma içerisinde artması yönündedir.
8- 10 Mayıs 2024 tarihleri arasında davetli olarak katıldığınız Çin'in Shenzhen kentinde 6. Dünya Gümrük Örgütü (WCO) Küresel AEO Konferansı izlenimlerinizi ve konu başlıklarını bizlerle paylaşır mısınız?
Mehmet Altay YEGİN (MAY): Genel Sekreterimiz Aysun Yılmaz ve Yönetim Kurulu Üyemiz Elçin Can İnan ile katıldığımız konferansın teması: “Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Küresel Ticaret için AEO Programlarının Gücünden Yararlanma" idi. Bu üç günlük küresel etkinlik, Yetkilendirilmiş Yükümlü (AEO) programlarının dönüştürücü potansiyelini araştırmak için dünyanın dört bir yanından önemli paydaşları bir araya getirdi. Kadınların küresel ticarette güçlendirilmesi, risk yönetimi ve ticaretin kolaylaştırılması için teknolojiden yararlanılması ve çok daha fazlası hakkında ilgi çekici toplantıların gerçekleştirildiği kapsamlı oturumlar gerçekleştirildi. Konferansa paralel olarak yürütülen sergi, ağ oluşturma ve tüm dünyadaki AEO programlarına ilişkin ayrıntılı bilgi edinme konusunda da geniş fırsatlar sundu. Ayrıca AEO programlarının geleceği ve bunların küresel ticaret üzerindeki etkisini şekillendirmeye yönelik eşsiz fırsatların tartışılmasına da imkân verdi.
Sekiz “Genel Kurul” şeklinde düzenlenen oturumların başlıklarını belirtmek gerekirse:
1.Genel Kurul Oturumu: Ekonomik Büyüme ve Güvenliğin Temel Faktörü Olarak AEO Programı,
Olarak ele alındı.
Konferans sonrası ajandamıza kaydettiğimiz en önemli başlıklar: YYS sistemine yeni paydaşların eklenmesi gerekliliği, reformların yerinde ve zamanında gerçekleştirilmesi, farklı programlar ile AEO’nun yeniden tasarlanması, başvuru evraklarının yeniden gözden geçirilmesi, karşılıklı tanıma anlaşmasının önemi, gümrük idareleri ile etkileşimin hızlandırılması ve basitleştirme uygulamalarının artırılması olarak sıralayabiliriz. Bu bağlamda, yurt dışı ziyaret ve çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.
YYS’nin firmalara ve ülke ekonomisine sunduğu avantajlar neler? Bu noktada sektörün talepleri ve ihtiyaçları neler?
Mehmet Altay YEGİN (MAY): Her şeyden önce YYS sisteminin ülkelerin “güvenlik” sorunlarının çözümüne katkı sağladığını söyleyebiliriz. Sistemin öngördüğü iş birliği sayesinde, kaçakçılık ile daha yakından mücadele eden ülkelerin milli hasılalarına ve iç güvenlik düzeylerine YYS sisteminin katkı sağladığı tartışılmaz bir gerçektir. Bunun yanısıra, YYS dış ticaret erbabına ileri düzeyde planlama, rekabet üstünlüğü, zaman ve maliyet avantajı sağlamaktadır. Ancak şunu üzülerek belirtmek isterim ki, YYS sertifika sahibi firma sayısı 700’ü aşmış olmasına rağmen Türkiye gibi ihracat hedefleri yüksek olan bir ülkede “ihracatta yerinde gümrükleme” yetkisi ile donatılmış firma sayısı 60 ile sınırlı kalmıştır. Bu yetki ile firmaların kendi tesislerinden gümrükleme yapmasına olanak tanınmaktadır. Umarız bu basitleştirme uygulaması hızla yaygınlaşır. Bu alanda sektörü ve Bakanlığı teşvik görevi STK’lara düşmektedir. Bizlerde yaygınlaştırılması için seminer, bilgilendirme ve sempozyumlar düzenleyerek dış ticaret erbabını sisteme dahil etmeye teşvik ediyoruz. Bir diğer önemli husus yetkilendirilmiş yükümlü sertifikalarının diğer ülkelerde de geçerli olmasını sağlayan “Karşılıklı Tanıma Anlaşmaları”nın Türkiye için henüz çok sınırlı düzeyde kalmış olmasıdır. Bu durum bir handikap olarak değerlendirilmektedir. Güney Kore dışında karşılıklı tanışma anlaşmamız bulunan Birleşik Krallık ile süratle Karşılıklı Tanıma Anlaşması hükümlerinin yürürlüğe sokulması yönünde bir protokol imzalanmasını ve uygulamanın iki ülke arasında karşılıklı olarak hayata geçirilmesi temenni ettiğimizi belirtmek isterim.